Batı Nil Virüsü Kıbrıs'ta!
Sağlık Bakanlığı’nın Açıkladığı “Batı Nil Virüsü” Vakalarında İlk Teşhisi Koyarak Tedavilerini Yürüten Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kaya Süer, Hastaların Sağlık Durumuna Dair Açıklama Yaptı
Batı Nil Virüsü Vakalarında İlk Teşhis
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nin ilk teşhisi koymasının ardından Sağlık Bakanlığı’nı bilgilendirmesi ile Lefkoşa’da “Batı Nil Virüsü”nün tespit edildiği resmi olarak açıklandı. Mevsimsel olarak dünyanın pek çok ülkesinde görülen Batı Nil Virüsü, sivrisinekler ile insanlara bulaşırken, insandan insana bulaşmıyor. KKTC’de tespit edilen vakaların tedavisini yürüten Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kaya Süer, üç hastayı “Batı Nil Virüsü” teşhisiyle tedavi altına alarak konuyla ilgili Sağlık Bakanlığı’nı bilgilendirdiklerini açıkladı.
İki hasta sağlıklı şekilde taburcu edilirken 82 yaşındaki hasta hayatını kaybetti
Hastaların genel sağlık durumuyla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Süer, “Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Kliniği’nden Prof. Dr. Mehmet Özmenoğlu ve Uzm. Dr. Şahin Işık ile beraber takip ettiğimiz 3 hastada merkezi sinir sistemi tutulumu saptandı ve yapılan ayırıcı tanı çalışmaları sonucunda Batı Nil Virüsü ile enfekte oldukları doğrulandı” dedi. Tedavi gören hastalardan ikisinin sağlıklı olarak taburcu edildiğini söyleyen Prof. Dr. Süer; “Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi yoğun bakımında tedavisini sürdürdüğümüz üçüncü hastamız, Cumartesi gece yarısı maalesef hayatını kaybetti” ifadesini kullandı. Prof. Dr. Kaya Süer, Batı Nil Virüsü vakalarında merkezi sinir sisteminde tutulum görülme olasılığının yüzde 1 olduğunu vurgulayarak, “82 yaşında hayatını kaybeden hastamızda da Batı Nil Virüsü’ü santral sinir sisteminde tutulum göstermişti” dedi.
Vakaların yüzde 80’i hiçbir belirti göstermiyor
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kaya Süer, Batı Nil Virüsü ile ilgili önemli bilgiler de verdi. Batı Nil Virüsü’nün oluşturduğu klinik tabloların farklı seyredebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Süer, vakaların yaklaşık yüzde 80’inin hiçbir belirti göstermeden seyrettiğini söyledi. Vakaların ancak yaklaşık yüzde 20’sinde klinik belirtiler saptandığını belirten Prof. Dr. Süer, sadece yüzde 1’inde ise merkezi sinir sisteminin tutulduğunu ve bu durumun ciddi sonuçlar yaratabileceğini belirtti.
Batı Nil Virüsü’nün sivrisineklerin yaygın olduğu dönemlerde görülme sıklığının arttığını belirten Prof. Dr. Süer, “Sivrisinekler ile bulaşan bu hastalık, insandan insana geçmediği için fazla sayıda görülmeyebilir” dedi.
Kuluçka süresi 3 ila 14 gün arası, klinik belirtilerine dikkat!
Hastalığın kuluçka süresinin ‘sivrisinek ısırığını takiben’ ortalama 3 ila 14 gün arası olduğunu ifade eden Prof. Dr. Süer, vakaların yüzde 20’sinde saptanan klinik belirtilerin; ani başlangıçlı yüksek ateş, kas ve eklem ağrıları, yorgunluk hissi, baş ağrısı, sıklıkla göz kürelerinin arkasında hissedilen ağrı, bulantı, kusma, nadiren deri döküntüleri ve lenf bezlerinde büyümeler olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Süer: “Bütün vakaların sadece yüzde 1’inde merkezi sinir sistemi tutulumu görülüyor.”
“Batı Nil Virüsü”nde merkezi sinir sistemi tutulumunun, yüzde bir gibi düşük bir oranda görüldüğünü dile getiren Prof. Dr. Süer, ‘merkezi sinir sistemi tutulumununun’ hastalığın ‘ağır formu’olarak tanımlandığını ifade etti. Merkezi sinir sistemi tutulumu olan hastaların genellikle 60 yaş üzerindeki hastalar olduğunu belirten Prof. Dr. Süer, “Yapılan araştırmalar, merkezi sinir sistemi tutulumu görülen vakaların yüzde 10’unun hayatını kaybettiğini gösteriyor. Hastalığın bu ağır formunu geçiren kişilerin cinsiyetleri ile ilgili yapılan araştırmalar ise erkeklerde görülme sıklığının daha fazla olduğuna işaret ediyor” dedi.